İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Speaking | ||||
Konuşma | you don't understand! expr. | anlamıyorsun! | ||
Okay, Mark, clearly, you don't understand how female friendships work. Tamam Mark, belli ki kadınlar arasındaki arkadaşlıkların nasıl yürüdüğünü anlamıyorsun. More Sentences |